Otostopçu: Part II

May 05, 2012 11:49

SPOİ VAR

SONUNDA bir günü tamamladık!! :D Tamı tamına Arthur'un hayatına dahil olduğumuz noktadan itibaren 24 saat geçti. Ya da uzayda kaç saate eş geliyorsa ona. İşim ilginç yanı bana hiç de 24 saat geçmiş gibi gelmiyor çünkü yaşamadıkları şey kalmadı. Değil ağzımın açık kalması algı sistemimde gayet şaşkına döndü.

İmkansızlıkları zorluyoruz. Üstelik bunu öyle güzel yapıyorlar ki olanların İMKANSIZ olabileceğine inanamıyorsun bile. İşte yaşadıklarımız;
*Arthur'un evi yıkıldı.
*Yerküre galaksiler arası bir kestirme yol yapılacağı gerekçesi ile YOK edildi.
*Arthur bir otostopçu oldu. En azından olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
*Kaçak bindikleri gemide yakalandılar ve uzaylının teki bunlara ŞİİR okudu. Tanrım o nasıl bir şeydi öyle bırrrrr.
*Arthur ve Ford'u bildiğimiz siyah ve de uçsuz bucaksız olan uzay boşluğuna ATTILAR. -o uzaylıların burunları düşsün emi-
*İmkansızlığın matematiksel değeri sayılabilecek bir olasıkla ölmediler.
*Düştükleri gemi; Ford'un kuzeni ve aynı zamanda hırsız galaksi başkanın gemisi çıktı.
*Marvin ile tanıştık. <3
*Arthur'un eski bir kalp yarası olan Trillian ile karşılaştık.
*VE gezegen imalatın da çalışan Magrarhea'ı bulduk..

Benim okumaya ara verdiğim nokta da en son gezegene düneş doğuyordu işte. :D Aslında amacım birinci kitabı bitirmekti ama uykusuzluk ve artık harfleri bana göstermemek için kırk takla atan gözlerim galip geldi 65 sayfa kala bıraktım. :D Darısı bugünün başına. :D

Çevresinde döneceğimiz dört -bana göre beş- karakter oldu. Emin adımlarla ilerliyoruz bu konuda da. Karakterlerin her biri renkli. Her biri ayrı ayrı kendilerine haslar.

Arthur; Hala içine düştüğü durumdan bir haber oradan oraya sürüklüyor. Ben de onun yaşadıklarını yaşasam aynı psikolojide olurdum muhtemellen kabul ediyorum bunu. Ford sürekli panik yapmamasını söylüyor ama Arthur haklı henüz PANİK yapmaya başlamadı bile adam. :D Gezegeninin, evinin ve ailesinin YOK edildiğini algıladığı anda gör sen PANİĞİ!! Elbette ki bu bir kitap ve sadece empati kurarak düşünebiliyoruz ama şöyle bir baktığımda tanrım gezegenimiz yok edilse ve birden kendimizi VAR OLDUKLARINI dahi bilmediğimiz uzaylıların uçsuz bucaksız uzayın köşelerini kat ederken bulsak ne yapardık??!! Delirmek, mantığı kaybetmek ve oturup çılgınlar gibi çığlık atmak bunlar sadece laf aynen Arthur gibi olurduk. NÖTR!! Çünkü tam o anda insan doğasında ilk yaratıldığımız andan beri var olan temel güdülerden biri devreye girerdi "hayatta kalmalıyım". Şuan da Arthur'un da yaşadığı şey bu!! Adam sadece sürüklenmeye izin veriyor o kadar. :D Tabi bu yüzden başına gelmedik kalmadı ama ne yaparsın her şeyin bir bedeli var.

Ford; bizim biricik uzaylı otostopçumuz. :D Hayatımda gördüğüm en abuk kişi olduğunu düşünüyordum taki kuzeni ile tanışana kadar anladım ki secerelerinde bir anormallik var. Ben de sorgulamayı bıraktım. Sürekli ama sürekli bize Don't Panic diyor!! Nasıl panik yapmıycaz manyak mısın sen?? Adamları uzay boşluğuna atıcaklar bu hala panik yapma diyor. Arthur öldürmezse ben öldüreceğim. Elimi mürekkebe bulatmasın beni!!

Zaphod; bu adam GALAKSİ BAŞKANI imiş!! Bundan sonra ben kendi başkanlarımıza tek kelime etmem, ben eşşeklik ediyormuşum meğer bunu anladım Zaphod'la tanıştıktan sonra. Meğer bizimkiler ne şerefli namuslu uslu puslu insanlarmışta haberimiz yokmuş.. Oyy oyy.. Adam eski bir sahtekar, zeki olduğunu sanan bir APTAL, iki kafası ve üç kolu var, tek derdi PARA, sorumsuzun teki ve böylesi pek çok özelliğe sahip biri kendisi. Biz onu Altın Kalp adında galakside ilk ihtimalsizlik motoruna sahip gemiyi ÇALARKEN görüyoruz. Evet adam başkan ve kendi galaksisinin yıllardır bulmak için popo patlattıkları gemiyi çalıyor. Galaksi başkanı ve bir kanun kaçağı!! Başka sözüm yok geçelim.

Trillian; kendisi Zaphod'un kız arkadaşı aynı zaman da Arthur'un da eski bir kalp yarası. Kızımız çoook zeki ve bir İNSAN. Yani şuan da galside kalan tek insanlar Arthur ve Trillian.. Hayır diyorum insan soyunun devamı size bağlı hadi hadi hadii ama duyan yok tabi.. Bu kızın Zaphod da ne bulduğunu da ayrıca merak etmekteyim.

VE MARVIN; Ahhh ahhhh <3 benim gezegen kafalı aşkım!! :D Kitaptaki favorim tek kelime ile bu kişilik sahibi biricik robotumuz. Evet, Marvin bir robot ve türünün de tek örneği. Sirius Sibernetik şirketi bir halta burnunu sokarak hadi bir de GERÇEK İNSAN KİŞİLİĞİ sahibi olan robot yapalım diyorlar ve ilk deneme olarak MARVIN'i yapıyorlar. :D Marvin'in bir kişiliği var yess.. Hem de ne kişilik inanılmaz derece canı SIKILAN bir robot Mavin. Hayattan bıkmış ki kendisi "bana hayat demeyin" diyerek gezer. Kocaman -kendisinin tabiri ile gezegen büyüklüğünde- kafası olan, ona görede küçük gövdeli, bir insan boyunda beyaz bir robot. Bıkmışlığı ve laf sokmaları sayesinde kendisine aşık oldum. :D

Dün twitter da şöyle bir şey de söylemiştim ki Alan Rickman'nın canlandırdığı hiç bir karaktere şimdiye dek asılmadım. Gerçekten adama hayranım ama dozunda hiç ileri gitmemiştim. Ama Marvin -kendisini Alan seslendiriyor- bam başka bir şey. O koca kafalı robotta Alan'ın sesini duymak -fragmanında görebilirsiniz- inanılmaz bir şey. Resmen onun sesini hayal ederek okuyorum o derece sapıttım. :D:D

Tek tek karakterleri anlatıyorum ama benim asıl sevmemi sağlayan şey doğal komedi olması sayfalarda adamlar komik olmaya çalışmıyorlar ama KOMİKLER. Ve sürekli ama sürekli bizim için gündelik olan şeylerle DALGA GEÇİLİYOR. - ki bu da Adams'ın huyu-

Daha söyleyecek çok şeyim vardı ama karnım acıktı yeter, tıkınınca belkim devam ederim olmadı birinciyi bitirince toplu bitirirm. :D

Son olarak OKUYUN, İZLEYİN yapın bir şey işte!! <3

Otostopçunun ne olduğuna yönelik bir kaç soru olmıştım. Bunları da bu yüzden veriyorum incelemenizi öneririm. :D
Vikipedi: Otostopçunun Galaksi Rehberi
Vikipedi: Douglas Noel Adams
Sinemalar.com: Bir Orostopçunun Galaksi Rehberi

me and my, read: otostopçu, me: read

Previous post Next post
Up