Otostopçu: Part I

May 01, 2012 11:00

SPOİ VAR

Bugün dönüp dolanıp sürekli bir şeylerle uğraşmak durumunda kaldığımdan anca 36. sayfaya gelebildim hoş daha gece uzun asıl okuma turu pcden olabildiğine uzak yatağıma uzandığımda olacak ya neyse. :D

Soran herkese neredeyse ilk olarak aynı şeyi söylüyorum MUH-TE-ŞEM :D Okuyun!! Okumalısınız!! Yapın bunu!! Otostopçunun Galaksi Rehberi zaten kült olan fandom. :D Bildiğiniz radyo programlarından, dizilere, filmlere, pc oyunlarına, kitaplara kadar pek çok alana burnunu sokmuş daha ne yapsın.

Cafer ile konuştuğumuz sıra da kendisi sorunca en kısa yoldan filminin fragmanını izlettim nasıl bir şey olduğunu görmesi açısından onun gibi pek çok kişi DW'e benzetti. Bende bazı yerlerine aağğğ demedim değil. Kitabımızın biricik yazarı Adams amcamız -Douglas Adams demek çok uzun geliyor siz bundan sonrası içim şimdiden affedin beni- 1978-80 yılları arasında DW de editörlük yapmış. :D İlk başta buradan bir kalbimi feth etti zaten.

Hayatımda ilk kez bir kitabın ön sözünü-- düzeltiyorum rehber için hazırlanmış rehberi sonuna kadar okudum ve yeri geldi kahkahalar ile güldüm. :DD Adams inanılmaz bir dil kullanıyor. :D Bknz;

Derken bir takım yayıncılar ilgilenmeye başlıyordu ve İngiltere'deki Pan Books tarafından diziyi kitap biçiminde yazmakla görevlendirildim. Bir sürü geciktirmenin, saklanmanın, bahaneler üretmenin ve banyonun ardından işin üçte ikisini tamamlamayı başardım. İşte bu noktada en az on son teslim tarihini geçtikten sonra bana çok nazik ve kibarca şöyle dediler: lütfen, tam o anda üstünde çalıştığım sayfayı bitirirerek şu lanet şeyi hemen onlara verebilir miydim.

Bu şekilde kitabın yazılış hikayesinide sayfalarca okuduktan sonra harika bir pilot yazısıyla kitap başlıyor. :D Ki o yazıyı okuduğum anda ben bu kitaba aşık oldum..

Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamuyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital saatinin hala çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler.

Bu şekilde sürüp giden girişin ardından ahh ahhhh gönlümün baş köşesinin sahibi olacak olan esas adamımız görünüyor ARTHUR DENT. Benim Salı takıntımı bilen bilir. Arthur'n da PERŞEMBE antipatisi var. Perşembe günleri hep zor geçermiş. Görüyorsunuz resmen birbirimiz için yaratılmışız. :D <3

NE diyordum evet, Arthur görünüyor. Daha doğrusu onu tanımamızı sağlayan EVİ görünüyor. :D Kitabın konusunu okuyan herkesin bileceği gibi Arthur'n evini yıkmak istiyorlar ama ARTHUR BUNU İSTEMİYOR. :D Adam kendini bildiğiniz buldozerlerin önüne atıyor ve yatıyor çaburun içine el mi yaman beymi yaman derken kalkmıyorda!! :D Elimde olsa oracıkta bende onun yanına uzanır o salak saçma "kestirme yol yapmamız lazım bizim buraya" diyen gerzek herife bir çift tekmeyi geçirmiştim. Hak ediyor çünkü. Utanmaz, bir de ne yaptığının farkında değil ona böyle kötü kötü baka baka sayfalarda ilerliyordum ki ekibe yeni biri daha katıldı. FORD!! :D

Adam taktı bir DÜNYANIN SONU GELDİ diye. 12 dakikamız var ve adamlar BİRA içiyorlar. :D Konuşmalar ayrıca beni benden alıyor. 6 bira söylediler. Üçer üçer de bir güzel onlaır kafaya diktiler. :D Kas gevşetici niyetine. Şöyle bir yanlış anlaşılma olmasın elbette Arthur da bizim gibi maymun soyundan geliyor ANCAK Ford bizim gibi değil. Kendisi bir OTOSTOPÇU!! :D Benim ağzımı açık bırakacak kadar uzun bir süre boyunca dünyaya sıkışıp kalmış -üzüldüm- gerçekten ben dayanamazdım adamın böyle olmasına şaşmamalı. :D

Ara ara rehberden bilgilerde alıyoruz elbette. Örneğin bir otostopçunun ASLA ama ASLA yanından ayırmayacağı yegane varlığı HAVLUSU!! :D Ben bunu yazarımızın banyoya olan ilginç takıntısına bağlıyorum. :D

Ben Ford'un deli mi yoksa zeki mi olduğunu çözmeye çalışırken adamın aslında doğru söylediğini yani gerçekten de Dünya'nın SONUNUN geldiğini görüyoruz. Akıllının biride oradan atlıyor bu sırada neymiş "dünyanın sonu geldiyse yere yatıp kafamıza kesekağıdı geçirmemiz gerekmiyor mu?" diye. Oldu canım sen bunu yap ben de arkandan geliyorum demek suratiyle bizi imha edecek güçlere doğru koşmazsam insan değilim. :D Ki yanında oturan kız bile adamdan tiksindi o derece. :D

Tabi biz böyle barda biraları devirirken adamlarda boş duracak değiller ya bir güzel Arthurcuğumun evini yıkıyorlar. Arthur'n adamlarının üzerine bir yürüyüşü var ki görmelisiniz. Savurduğu tehditleri hala gülümsetiyor beni. :D

Sizi barbarlar! Belediye Meclisini mahkemeye verecek ve elinizdeki son kuruşu bile alacağım! Sizi... sizi... yeter diyine kadar kaynatacağım! Sonrada bunları tekrar yapacağım! İşim bittiğinde de bütün o küçük parçaları alıp üstlerinde zıplayacağım!

Arthur bu şekilde adamların üzerine koşarken takılıp düşüyor ve hepimizin ağzını açıkta bırakacak bir şeyi fark ediyor!! UZAY GEMİLERİ!! Bizi yok etmeye gelmişler. Hem de gele gele en barbar çeşitlerinden bir tanesi gelmiş. Ayıp doğrusu daha soylu bir sonu hak ettiğimizi düşünüyorum. Ben bu şekilde saçmalarken uzaylılarımız muhteşem bir açıklamada bulunuyorlar ve onda anladım ki otostopçu kült olmakta sonuna kadar haklıymış.

Vogonlar -uzaylılarımızın isimleri- galaksi üzerinde yapılacak bir KESTİRME YOL için bizim gezegenimizi İMHA etmeye gelmiş. Üstelik bunun planlarının 50 yıl önce bizden bir kaç ışık yılı uzaklıktaki bir gezegenin PANOSUNA asmışlar. Bizim o zamandan beri itiraz etme hakkımız varmış ama biz o kadar KENDİMİZİ BEĞENMİŞİZ Kİ gidip bakmamışız bile o planlara. :D Öyle yani anladınız siz, hepimiz şuan da aynı şeyi düşünüyoruzdur diye ummaktayım. :D

İşte bende tam burada kaldım.. :D Devamını deli gibi merak ediyorum ve sonuna kadar İYİ Kİ ALMIŞIM diyorum. :D Ben bu şekilde okudukça buraya yazmaya devam edeceğim. Arkadaşlarım beni dinlemiyor!! Ben de burada kendi kendime konuşacağım. DELİ DEĞİLİM BEN!! :D <3

Korkunç bir sessizlik oldu.
Korkunç bir gürültü oldu.
Korkunç bir sessizlik oldu. Dünya yok oldu..

me and my, read: otostopçu, me: read

Previous post Next post
Up