Tam 10 sene önce yazmış olmam ve bir daha dokunmamış olmam. editörcülük oynuyorum kendimle, çünkü unutmuşum ne yazdığımı. ayrıca mac'te comment koyma... love.
ETA: baya boktan yazmışım, editlemeyi falan bıraktım. neden siteden kaldırdığımı da hatırladım zira crash evrenini almışım içine edip bırakmışım. iyi ki kaldırmışım.
ben 26 yaşındayken 36 yaşında insanların nasıl davrandığını bilmiyormuşum. herkes yüzeysel salak dertlerle birbirne dil çıkarıyor yumruk falan savuruyor. 19-22 yaş arası this can be acceptable da yani this is not good haha. Conrad'ı da sideline'a koyup Ewan'ı bisexual yapmış olmam falan.. öeehh. yazma fikrinden soğudum. I need to read real books before I create something else. Maybe in my 50s.
ETA2: Ahavlara araflar demişim bir yerde, hem de 2 defa, bilerek ve isteyerek hahaha. Conrad'ı Vien'e yapmışım kehanetle falan.. öeeehh. I still love Conrad tho. Conrad is my guy.
ETA3: son düzlükte çok iyi açılmışım, güzel yazmışım. vien'in deame olması, conrad'la olan zımbırtılar, çat diye yapıştırıp bitirmişim her şeyi ama hisler güzeldi. ahavlar dorian'ı ele geçirmiş falan, good stuff. devamına da başlamışım ama galiba yazmamışım bir şey. bakıyorum... 32 sayfa yazmışım dur hele bir bakayım ne yapmışım orada.. white collar ekibini sokmuşum sanırım. elizabeth burke diyince şooldum. ay ne güzel diziydi <3
ayyy titanic yaşlı teyzesi gibi vien/conrad soyundan lysander teyze getirmişim. vanessa ve nicole de torunu. letters to juliet. kolyeyi kullanıyormuş falan...
bryce holden is my guy. ay çok tatlıymış keşke bitirseymişim. ben yazmayı değil kitap okumayı özlemişim anlaşıldı. evren istiyorum ben, içinde kaybolmak istiyorum.
tüh, devam etmemişim. The Tumbled Sea'nin şarkılarını koymuşun ST olarak, they are spectacular, i am feeling all the feels.
laf ediyorum her seferinde sıçmışım etmişim diye, ama yarattığım karakterlerin binbir türlü şekle girip sonra sevdiğim başka bir şeye dönüşmeleri gives me so much joy. yazamasam bile i am living with them in my mind. I see them in songs, I feel their feelings. I still tear up when they hurt, giddy with joy when they're happy. I truly understand why they meant/means so much to me still. They are me.
şimdi de içimde acayip buruk bir his var, hikayeleri yarım kalmış, onlar yaşıyorlar aslında ama ben tanıklık edemiyorum gibi. I want to cry. They were the products of my mind, but I don't remember my intentions for them. I bet I had the most epic ideas...
I still love whatever crap I'd written with all my heart and soul. They made me me. Forever grateful.
Click to view
Bu hikayenin posterleri için müthiş uğraşmıştım ben, they are my photoshop mastery products...
these... wow.. ilk resimdeki artlar tumblr'dan arakladıklarım, bazıları da benim ama mostly arak. Fakat ikincisi full mine.
And this... Let's never ever forget who Princess Latty was.