Mar 13, 2014 22:42
Euro Meydan hakkındaki izlenim ve düşünceler
Şüphesiz ki Euro Meydan, Ukrayna’nın bağımsızlığını ilân ettiğinden beri toplumun sosyal aktifliğin en parlak tecellisidir… Ülke genelinde üç aydan uzun süren protesto eylemleri Ukrayna’da sivil toplumun oluşmasının temelini atmıştır. Yine de herhangi bir devlette sivil toplumun oluşup gelişmesi için milletin kendisine sürekli olarak haksızlık ve hile yapan hükümete karşı kin ve öfke beslemesi yeterli değildir. Maalesef, toplumumuzda hâlâ duygusal, hâtta aşırı duygusal tepkiler ağır basıyor; hâlbuki vatandaşlık bilinci, vatandaşlık kimliği gibi kavramlar ön plana çıkarak düşünce ve davranışlarımızı belirlemelidir. Şu ana kadar yapmış olduğumuz toplumbilimsel araştırmalar Ukrayna toplumunun yeteri kadar olgun olmadığını göz önüne seriyor… Bununla beraber, Ukraynalılar şaşırtıcı bir özelliğe sahipler; uçurumun kenarına gelse de son anda durabilir.
Yevgeniy Golovaha, yazar ve toplum bilimci, Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi Sosyoloji Enstitüsü Müdür Vekili
Euro Meydan, Ukrayna’nın bağımsızlık dönemi tarihindeki eşi benzeri olmayan bir sayfa olmuştur. Vatandaşlarımızın gösterdiği cesaret, irade gücü, ruhun sarsılmazlığı ve yaptığı kahramanlıklar tüm dünyada yankı uyandırdı desek sanırım abartmış olmayız. Euro Meydan’ı desteklemeyenler bile zihinlerinde oluşan Ukrayna ve Ukraynalıların imajını değiştirmek zorunda kalmıştır… Üç aydan fazla dünyanın gözü Ukrayna’da. Üç aydan fazla dünyanın önde gelen gazetelerindeki manşetlerin tek sahibiyiz. Kimimizin sadece dışarıdan gözlemlemekle yetindiği kimimizin ise bizzat katıldığı Euro Meydan eylemleri bizden sonraki kuşaklara bile gurur ve hayranlık duygularını yaşatacaktır. Yine de üzülerek söylemeliyiz ki, Euro Meydan Ukrayna’nın bağımsızlık dönemindeki en şanlı sayfalardan biri olmanın yanı sıra en dramatik sayfa da olmuştur. Çünkü bugüne kadar sadece iki günde protesto gösterilerinde 100 kişinin yaşamını yitirdiği olmamıştır!… Üstelik, onların birçoğu genç yaştaydı ve daha hayata doyamadan öldü. Hiçbir kelime ile ifade edilemeyecek kadar acı ve üzücü bir durum bu. ‘Gökteki Yüz Şehit’ (Nebesnaya Sotnya) ismi verilen kahramanların âdalet ve özgürlük uğruna can verdiğini hatırlamakla kalmayıp toplumumuzun neredeyse her alanına kök salan haksızlık ve yolsuzlukla mücadele etmeliyiz. Çünkü kötülük bir anda kendiliğinden yok olamaz.
Euro Meydan, büyük bir dayanışma örneği de olmuştur. Turuncu Devrim’den tam dokuz sene sonra başlayan ve belki de bu yüzden ilk başta bu önemli olaylara benzetilen Euro Meydan, çok geçmeden ülke geneline yayılmıştır. Hele bir de barışçıl eylemcilere karşı şiddet kullanılınca Euro Meydan’ın ortaya çıkışının asıl sebebi olan Ukrayna’nın Avrupa entegrasyonuna sıcak bakmayanlar bile sokaklara dökülüp protestolara katıldı. İnsanlar ‘herkes herkesi kandırır, yalnız birileri suçüstü yakalanır diğerleri ise yakalanmayınca dümen başına geçer’ diye tanımladıkları düzene bir daha katlanamayacagını anladı ve yıllarca birikmiş hoşnutsuzluğu ve öfkesini dümen başında duranlara yöneltti. İktidar partisine sadık kalan Ukrayna’nın doğu bölgelerinde bile hükümetin ‘resetlenmesini’ isteniyordu. Yine de aşırı duygusal tepkiler, hâtta saldırganlık olayları yer alıyordu; özellikle de belediye binalarının ele geçirilirken bu tür olaylar sık sık yaşanıyordu.
Sözlerime şunu da eklemek istiyorum; Euro Meydan gibi hayatımızın kritik anlarında içimizde gizli olan ve büyük ihtimalle hiç farkında olmadığımız gerek güzel ve asil gerek de çirkin ve alçak kişisel özellikler mutlaka açığa vurulur. Bir yandan, ölümü göze alarak Meydan’dan çekilmeyenler ve onlara her türlü yardımda bulunanlar, yaralanan vatandaşlarımızın kaldırıldığı hastanelerde gece gündüz gönüllü olarak çalışanlar; öte yandan, yere düşenleri coplarla acımasızca dövenler, silâhsız vatandaşlarımızı göz göre göre kurşuna dizenler, oturdukları tahtlara vac kuvvetiyle sarılarak yurttaşlarını öldürme emri verenler buna en iyi örnektir.
Olga Maksimenko, toplum bilimci ve psikolojik danışman
Euro Meydan gibi sivil protestolar, yeni nesil siyasîlerin oluşturduğu gibi onların halka daha yakın olması ve toplumun yararına çalışmasını sağlar. Söz konusu siyasîler statü sahipleri, milletvekilleri veya herhangi bir partinin mensupları değil; onlar sivil aktivistlerdir.
Vladimir Karasyov, siyaset bilimci, Ukrayna-Rusya İşbirliği Fonu Başkanı
Euro Meydan’da belli bir partinin ya da siyasî figürün yandaşlarıyla birlikte hiçbir partiyi desteklemeyenler de vardı.
Yevgeniy Kopatko, toplum bilimci, 'Research and Branding Group' Şirketi Müdürü
Euro Meydan’ın çoğunluğunu oluşturan yeni nesil Ukraynalılar, ‘Sovyet sonrası’ bir nesil olarak tanımlanamaz. Çünkü onların en belirleyici özelliği, ‘Sovyetler’ ile hiçbir alâkası olmamasıdır. Sovyet devri bu yeni nesilde olumlu ya da olumsuz çağrışımlar uyandırmıyor.
İrina Bekeşkina, toplum bilimci, 'Demokratik Girişimler' Vakfı Başkanı
Ukrayna toplumu, Euro Meydan'da daha direniş sürerken Meydan sonrası kaderini belirleyecek olgunluk derecesine erişmişti. Eğer iktidardakiler o zaman Ukrayna milletinin Meydan sonrası hayatını şekillendirecek bir proje önerseymiş hem muhalefeti geride bırakmış hem de kendi gücü ve dürüstluğünü sergilermiş. Ama gördüğümüz gibi, onlar bu şansı elinden kaçırmıştır.
Vladimir Tsıbulko, yazar ve siyaset bilimci
Euro Meydan, büyük toplumsal önemi taşıyan bir yapı, cumhuriyet içindeki cumhuriyet olmuştur.
Olga Petrova, ressam ve sanat bilimci
Euro Meydan, asıl misyonunu yerine getirmiş bulunuyor. Onun bir sonraki seviye görevi, Ukrayna toplumunun hassas ve sorunlu noktalarını tespit ederek hemen yanıt vermektir.
Andrey Bondar, yazar ve çevirmen
Türkçeye çeviren: Olga Maksimenko
Kaynaklar: korrespondent.net, segodnya.ua, gazeta.ua/journal, polemika.com.ua, focus.ua, tyzhden.ua
euro meydan,
‘Gökteki Yüz Şehit’,
ukrayna toplumu,
siyaset,
sivil toplum,
sivil protestolar