"Su nakış tutmaz diyen beri gelsin!"

Aug 28, 2013 16:51

Boyaların suya sihirli dokunuşları

Olga Maksimenko

Geleneksel Türk-İslam sanatlarının en önemlilerinden biri olan ebrû sanatı, içinde sayısız gizem barındırır. Ebrû, belki de günümüzde bilinen tüm görsel sanatlardan en gizemli olanıdır. Çünkü ebrû eserleri yapılırken her şey bildiğimiz tuvalde değil su yüzeyinde gerçekleşir, renklerin su üzerindeki hâlleri ise herkese farklı şeylerden bahseder gibi... Su üzerinde oluşan motifler de kâğıt, cam ve kumaş olmak üzere herhangi bir sert zemine aktarılır. Ustaların söylediği gibi, ebrû suda hayat, renklerde can ve kâğıtta vücut bulur. Yaratıcı muhayyile ve sihirli ellerin ürünü olan ebrû, onu bir kez olsa da kendi gözüyle görenin hep aklında ve kalbinde kalır. Gerek battal ebrûlarının rengârenk desenleri, gerek bazılarımıza başka evrenleri çağrıştıran get-git ebrûlarının büyüleyici dalgaları, gerek muhayyel ebrûlarının narin ve güzel görünümlü çiçekleri, gerekse akkase ebrûlarının özgün konuları - her şey ama her şey izleyicinin ilgisini çeker, hayranlık duygusunu uyandırır... Hazır hâldeki ebrû resimleri gören kimse bunların nasıl yapıldığını merak eder. İşin yapılışını seyretmekle meraktan kurtulacağını düşünen ise sorusuna cevap bulamaz. Aksine, boyaların su üzerinde yüzerek farklı şekiller oluşturma sürecini izledikçe merakının daha da arttığını, kafasında yeni soru işaretlerinin oluştuğunu fark eder. Belki de ebrû ustasının yaptığı resmin aynısını ya da benzerini yapmayı dener... Ama ustanın hareketlerini tıpı tıpına taklit edebilse bile istediği sonucu alamaz. Çünkü ebrû sanatı sadece gözlem ve taklit yöntemi ile öğrenilemez. Onun birçok sırrı var. Bu sırlar, ancak usta ile çırak arasındaki samimiyet geliştikçe ve çırak profesyonel açıdan olgunlaştıkça paylaşılabilecek türdendir.

Ebrû sanatını ilgilenenlere öğretmekle birlikte dünyanın farklı ülkelerine tanıtmak amacıyla İstanbul'da kurulan 'Dokusu Sanat' stüdyosunun ebrû hocası Fatih Yeşil bu sihirli sanatın sır perdesini aralamak için geçtiğimiz hafta sonu (23-25 Ağustos tarihleri arasında) Kiev'e gelip Natalia Dragunova adındaki bir öğrencisi yardımıyla atölye çalışmasını düzenledi. Etkinliğe katılanların içinde hem profesyonel tasarımcı ve ressamlar hem ebrû sanatını yeni yeni tanıyan amatörler vardı. Ebrû dersine gelen herkes bu sanat hakkında detaylı bilgi edindiği gibi, deneyimli ve duyarlı bir ustanın yönetimiyle ebrû teknesinde ebrû sanatı tekniklerinden bazılarını deneme şansı da buldu. Katılımcılar, kendi elleriyle yaptıkları ebrû resimlerini izlerken büyük sevinç duyuyorlardı. Daha önce hiç yapmadıkları şeyleri yapmayı öğrenmenin verdiği sevinç etkinliğin geçtiği sıcak, samimi ve neşeli bir çalışma ortamı sayesinde daha da artıyordu.

Böylesine güzel bir semineri düzenlediği için Fatih Hoca'ya saygılarımızı, sevgilerimizi ve sonsuz teşekkürlerimizi sunar, Kiev'e yeniden gelmesini bekleriz! Ayrıca, ebrû sanatını tüm dünyaya tanıtma ve sevdirme yolunda ilerlemesinde büyük başarılar dileriz! İlham perisi yanınızdan eksik olmasın...

Etkinlikte kullanabilmemiz için kendi atölyesini veren Kievli ressam Alyona Sergiy'e de çok teşekkür ederiz.

http://turkhaber.com.ua/su-nakis-tutmaz-diyen-beri-gelsin-olga-maksimenko/

ebru sanatı, ebrucular, Türk sanatı

Previous post Next post
Up