yani... öyle bi gün işte. fazla bir şey beklememek lazım.
dün pazartesi olduğu için bugün de haliyle salı. dün yazdığım şeylerden ötürü yani kendimce uygulamaya aldığım ruh halinden dolayı bir rahatlama geldi. iyi de oldu. mal gibiyim.
işsel anlamda boş bir gün geçecek gibi duruyor. yani dün ki osuruk toplantıdan anladığım şey bu. bugüne acil bir şey yok. tıpkı askerlik gibi. şafak atsın diye bekleyecem bugün.
#
değişik duygular da yaşıyorum demek isterdim. ama değişik değil. biraz aynı. sadece bu sefer hangi noktaya gidecek konusunda tecrübeliyim. kimseye güvenmiyorum...
niye güveneyim ki?
kendimi kandırmaktan başka güven konusunda herhangi birinini beni tatmin edebildiğini görmedim. yok yani. yok öyle biri. sallamasınlar boşa.
yine aynı şey olmaya başladı zaten. aynı. aynısı. osuruk gibi. ama bu sefer çok da umrumda olmayacak. napiim artık. yapacak bir şey yok herhalde. böyle düşünüyorum. çünkü öyle.
belki sonra yine başa sarar ve böyle gider. "taa ki"... "taa ki"si bile yok.
#
insanların sevgisine güvenmemekte bence haklıyım. çünkü farklıyız. başka seviyoruz. anlayışımız farklı. olmuyo.
"bir anda çok sevip, sonra nefret edip, sonra bir daha çok seven" insanlardan değilim. severim veya sevmem. bi öyle bi böyle olunca veya diğerleri gibi takılmaya çalışınca olmuyo, yapamıyorum.
saçma da zaten. olmasın. bazen onlar gibi oluyo. ama "gibi oluyo" kısmında kalıyo. hata veriyorum haliyle. ama biraz da o hata vermelere alıştım. veya hata verince ne yapmam gerektiğini veya yapmamam gerektiğini anladım dersem daha iyi olur.
#
çevremdekilerin çoğunluğu yalan. tıpkı herkesin çevresindeki olanlar gibi. insanlara fazla anlam yüklemenin gereği yok. sonra hayal kırıklığı oluyolar çünkü. tamam, bazıları için geçerli değil bu. ama o "bazıları" bile zamanla bazıları olmaktan çıkıyo. büyümek bu işte.
hem güzel hem kötü. hem gerçek hem yalan. ama bi geçmiş var. hem de hayvan gibi... onu ne yapıcaz? götümüze mi sokucaz?
evet galiba sokucaz. büyüyünce böyle oluyo işte. sokmaya da alışıyosun. sokuşturuyosun. karşılıklı.
#
"en iyi yaptığımız şey, izlemek" demiş miydim? emin olamadım. sanırım dedim. neyse bir daha demekten zarar gelmez. demediysem de artık demiş bulundum. hayırlı olsun.
#
herhalde şu zamanlarımın en anlamlı parçası bu oluyo
#
ajansa yemekler bir yemek şirketinden geliyo. ve yemekler %80 boktan oluyo. kötü yemek yemek iğrenç bir his. böyle aç aç oturuyosun. ama yemek bok gibi. aynı askerdeki gibi. yaşama sevincin gidiyo.
#
keşke "breaking bad" hiç bitmese. ya biterse... naparım lan. çok iyi dizi lan. işallah 20 sezon gider. nah gider. ama gitse güzel olurdu.
#
iyi günler diliyorum.
işsel anlamda boş bir gün geçecek gibi duruyor. yani dün ki osuruk toplantıdan anladığım şey bu. bugüne acil bir şey yok. tıpkı askerlik gibi. şafak atsın diye bekleyecem bugün.
#
değişik duygular da yaşıyorum demek isterdim. ama değişik değil. biraz aynı. sadece bu sefer hangi noktaya gidecek konusunda tecrübeliyim. kimseye güvenmiyorum...
niye güveneyim ki?
kendimi kandırmaktan başka güven konusunda herhangi birinini beni tatmin edebildiğini görmedim. yok yani. yok öyle biri. sallamasınlar boşa.
yine aynı şey olmaya başladı zaten. aynı. aynısı. osuruk gibi. ama bu sefer çok da umrumda olmayacak. napiim artık. yapacak bir şey yok herhalde. böyle düşünüyorum. çünkü öyle.
belki sonra yine başa sarar ve böyle gider. "taa ki"... "taa ki"si bile yok.
#
insanların sevgisine güvenmemekte bence haklıyım. çünkü farklıyız. başka seviyoruz. anlayışımız farklı. olmuyo.
"bir anda çok sevip, sonra nefret edip, sonra bir daha çok seven" insanlardan değilim. severim veya sevmem. bi öyle bi böyle olunca veya diğerleri gibi takılmaya çalışınca olmuyo, yapamıyorum.
saçma da zaten. olmasın. bazen onlar gibi oluyo. ama "gibi oluyo" kısmında kalıyo. hata veriyorum haliyle. ama biraz da o hata vermelere alıştım. veya hata verince ne yapmam gerektiğini veya yapmamam gerektiğini anladım dersem daha iyi olur.
#
çevremdekilerin çoğunluğu yalan. tıpkı herkesin çevresindeki olanlar gibi. insanlara fazla anlam yüklemenin gereği yok. sonra hayal kırıklığı oluyolar çünkü. tamam, bazıları için geçerli değil bu. ama o "bazıları" bile zamanla bazıları olmaktan çıkıyo. büyümek bu işte.
hem güzel hem kötü. hem gerçek hem yalan. ama bi geçmiş var. hem de hayvan gibi... onu ne yapıcaz? götümüze mi sokucaz?
evet galiba sokucaz. büyüyünce böyle oluyo işte. sokmaya da alışıyosun. sokuşturuyosun. karşılıklı.
#
"en iyi yaptığımız şey, izlemek" demiş miydim? emin olamadım. sanırım dedim. neyse bir daha demekten zarar gelmez. demediysem de artık demiş bulundum. hayırlı olsun.
#
herhalde şu zamanlarımın en anlamlı parçası bu oluyo
Click to view#
ajansa yemekler bir yemek şirketinden geliyo. ve yemekler %80 boktan oluyo. kötü yemek yemek iğrenç bir his. böyle aç aç oturuyosun. ama yemek bok gibi. aynı askerdeki gibi. yaşama sevincin gidiyo.
#
keşke "breaking bad" hiç bitmese. ya biterse... naparım lan. çok iyi dizi lan. işallah 20 sezon gider. nah gider. ama gitse güzel olurdu.
#
iyi günler diliyorum.